MİLLİ EMLAK MÜDÜRLÜKLERİNDEN CUMHURBAŞKANINA RAĞMEN ÇİFTÇİYE VETO

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dost dost diye nicesine sarıldım / Benim sadık yarim kara topraktır / Beyhude dolandım boşa yoruldum / Benim sadık yarim kara topraktır“ dizeleriyle duyurduğu Milli Tarım Projesi Anadolu’da bürokrasi engeliyle karşı karşıya. Hazine arazilerini tarıma kazandırmak için hükümet desteğini arkasına alan çiftçi Erdoğan’a rağmen Milli Emlak Müdürlükleri tarafından engelleniyor.

Hükümetin çiftçiyi her anlamda desteklediği günümüzde, Milli Emlak Müdürlükleri çiftçiyi ve tarımı engellemeye yönelik çalışmalara imza atıyor. Hazineye ait arazilerin tarıma kazandırılması ve dolayısıyla çiftçiye kiralanması noktasında büyük adımlar atılırken, çiftçinin kiralamak istediği arazi Milli Emlak Müdürlükleri tarafından satışa çıkarılıyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yaklaşık 55 bin çiftçiye, 595 milyon metrekare yüz ölçümlü Hazine arazisini üretim için verdikleri ve 2022 yılında, çok daha büyük oranda Hazine arazisini yine tarımın her türü için çiftçinin kullanımına açacakları söylemlerine, hükümetin tarım politikalarına rağmen bazı Milli Emlak Müdürlükleri’nin hazine arazilerini satışa çıkarmaları, kafalarda soru işaretlerine sebep oluyor.

Çiftçiyi her anlamda destekleyen Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından sonra, tarlası olan olmayan Safranbolu’daki köylüler, kendi imkanlarıyla tespit ettiği hazineye ait atıl durumdaki arazileri tarıma kazandırmak için Safranbolu Milli Emlak Müdürlüğüne başvuru yaptı. İlgili arazinin ada ve parsel bilgilerini sorgulatan köylüler uygundur cevabını alınca İl ve İlçe Müdürlüklerine dilekçeler verdi. Uzun bir süre cevap bekleyen çiftçilere dilekçelerinin olumlu olarak değerlendirildiğine yönelik yazı geldi. Sürecin sonuçlanması için 6-7 ay daha bekleyen çiftçiler, kiralamak istedikleri hazine arazilerinin satışa çıkarılacağı haberi ile yıkıldı.

Ülke ekonomisine destek olmak, Karabük, Safranbolu, Eskipazar, Yenice, Eflani’deki 25-30 yıldır çalılık olarak atıl vaziyetteki hazine arazilerini tarıma kazandırmak, memleketine ve geleceğine katkı sağlamak için sabırsızlıkla bekleyen çiftçi, gelen cevapla neye uğradığını şaşırdı. Milli Emlak Müdürlüğünde çalışan şefler ve müdürler Cumhurbaşkanı’nın projesini hiçe sayarak, ülke ekonomisini düşünmeden, kendileri uğraşmamak için çiftçinin bulup araştırıp beklediği arsaları satışa çıkarttı. Çiftçilere de “kiralama talebi vardı ama son dakika satış talebi var öncelikli satış” cevabı verildi.

Tarım arazisi olarak satılan arsaları alan kişiler uygun fiyatlara alıp mevzi imar planları değişikleri yaparak servetlerine servet katarken, ülke ekonomisine katkı sağlamak isteyen çiftçiler “Cumhurbaşkanımızın söylediği farklı uygulama farklı çiftçinin sesini duyan yok mu!” diyerek isyan etti.

Çiftçiyi her konuda destekleyen bir Cumhurbaşkanı ve tarımı geliştirmek için uğraşan bir hükümetin görevde olduğu bu dönemde olanlar ise akıllara bambaşka sorular getirdi;

Milli Emlak Müdürlükleri hazine arazilerini satarken neden vasıfsız arazi olarak satıyor?

Hazine arazilerini satın alan kişiler mevzi imar planları değiştirerek neden milyonlarca kar ettiriliyor?

Milli Emlak Müdürlüklerinde müteahhitler ve iş adamları ile işbirliği yapan kişi veya kişiler mi var?

Safranbolu’da hazine ve şahıslardan tarım arazilerini alan vakıf, dernek ve işadamlarına, Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri neden bu arazilere 3. derece tarım arazisi diyerek uygunluk veriyor?

Milli Emlak Müdürlüğü’nün keyfi uygulaması “Sadık yârimiz olan toprağa hak ettiği değeri vermezsek sadece kendimizin, kendi neslimizin değil, topyekûn insanlığın geleceğini tehdit altına sokmuş oluruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ihanet değil mi?