TALAT ATAY YAZDI “KARAKTER YOKSUNU ZAVALLI CİBİLLİYETSİZ MUHABİR”

Sosyal medyada çok güzel bir söz var. Aslan hikayeyi anlatmadığı sürece avcıların yalanlarını dinlemek zorundasınız diye. Bu zamana kadar avcının yalanlarını çok dinlediniz şimdi aslan anlatacak;

Yıl 2009

Elinde bir çanta dolusu haram para olan biri polisten kaçıyor. Bu önde polis arkada Karabük sokaklarında bir kovalamaca yaşanıyor. Her zaman olduğu gibi Türk Polisi yakalıyor. Şahsı yerlere yatırıyor.

Yok yok film sahnesi değil, hani şu ederi mahkemece belirlenen 5 kuruşluk insan var ya ondan bahsediyorum. Kendini basın camiasının en büyüğü sanan cüceden, gazeteciliğin duayeni sanan şantaj kumpas pirinden. Bugün kime ne iftira atsam diye oturup, attığı çamurlarla bataklığa bulanan ve 5 kuruş ödemeye mahkum olan şahıstan.

Tehdit, şantaj, iftira, hakaret ne ararsan var. Hakkında açılan davalar hatta hatırı sayılır şahısları araya koyup açılmayanları da sayarsak burdan aya yol olur. Alkol masalarında hesap yüzünden kavga edip il başkanından yardım dilenip kendini kurtarmak mı dersin, yine alkol masasında birlikte içtiği önceki dönem Yenice İlçe Başkanı Erdal Yirmibeş ile tartışıp garsonu bıçakladığı, korkudan il başkanının yardımıyla olayı ört bas etmek mi dersin hepsi bunda.

Hani şu içip içip o aslan buraya gelecek diyen fare var ya onun gibi iftira ve şantaj içerikli yazılarını da alkol alınca yazıyor anlaşılan. Yoksa normal bir insanın inanmayacağını, ancak kendi avanelerinin bu iftiralara itibar edeceğini bilirdi.

Geçmişi yüz kızartıcı olaylarla dolu bu insanın gözünü o kadar hırs bürümüş ki, her yerden sadece o kazanacak. Hakkıyla kazanamazsa şantaj yapacak yine kazanamazsa iftiralar atacak. Ne meslek etiği, ne ahlak kuralları, ne iftira attığı kişilerin ailesi ne toplumdaki itibarı onun için hiç önemli değil. Çünkü bu değerler kendisinde yok. Yeter ki para gelsin nerden ne şekilde geldiği önemli değil.

Şehrin önemli bir restaurantını şantajla tehdit eden ve aldığı haram para ile kaçarken yakalanan bu şahıs, televizyon kanalında çalışırken de topladığı reklam paralarını patronundan habersiz cebine indiren biri. Midesi harama alışık yani.

Yenice’nin saygın iş adamlarından Ak Parti İl Genel Meclis Üyesi Recep Tetik hakkında önce bankada taciz diye yalan haber yapan sonra haberi düzeltip sıra kavgasına çeviren, Tetik’in geri adım atmayarak olayı mahkemeye taşıması üzerine yolsuzluk iftiraları atan da yine aynı kişi.

İftiracı olduğu mahkemece kanıtlanan bu şahıs, Karabük TSO Eski Başkanı Pehlivan Baylan’a dansöz kıyafeti giydirecek kadar cibilliyetsiz, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’ye ne cenazeme ne cenazene diyerek tehditler savuracak kadar da zavallı biri. Hatta bir iş adamı ile görüşmelerinde Başkan Vergili’nin, ömrünü hak yoluna vakfetmiş kıymetli bir hanımefendi olan ölmüş annesine sadece algı yapmak için küfürler eden bir edepsiz.

Bu ses kayıtlarını bizzat dinlemiş biri olarak senin ne kadar cibilliyetsiz olduğunu biliyorum. Bu kadar mı? Tabi ki değil hangi birini yazayım;

Haber sitesi çalışanı olmana rağmen çiçeği burnunda Rektörü, Karabük Üniversitesinin güzide öğrencilerini, vergi dairesini, devletin kurumlarını ve devleti imtiyaz sahibiyim diye kandırmanı mı?

Personeli olduğun haber sitesine reklam almak için bu şehrin inşaat firmasına attığın iftiraları mı, daha sonra firma sahibi ile çıktığın tatili mi, dorse üreten bir firma hakkında yaptığın şantaj haberlerini reklam aldıktan sonra kaldırmanı mı, Karabük’ün gözbebebeği olmazsa olmazı sektörün lideri hakkında kendi menfaatlerin için yazdığın yalan haberleri mi?

Özçelik İş Sendikası seçimlerinde bir adayı destekleyerek kendi çıkarların için Karabük emekçisinin kurduğu sendikayı ağzına dolamanı mı, sendikaya, genel başkanına, aynı sendikanın genel başkan yardımcısının mahremi üzerinden yaptığın haya yoksunu iftira haberlerini mi?

Mahallemizin kıymetli büyüğünün yanında çalışırken iş vaadiyle dolandırdığın insanları mı, yine iş vaadiyle taciz ettiğin kadınları mı, taşeronda çalıştırırım deyip birlikte olmaya zorladığın kızları mı, Kızılay İş Hanındaki insanların feryadını mı, kendi cibilliyetsizliklerini başkasına yamamaya çalışmanı mı?

Cumhurbaşkanının atadığı koskoca Vali’ye ayar vermeye işini öğretmeye kalkışmanı mı, halkın oylarıyla seçilen Milletvekillerini kendi aklınla yönetmeye çalışmanı mı, İl Genel Meclis Başkanı ve Özel İdare Genel Sekreterine siz adam mısınız diye haber yapmanı mı, yoksa pis işlerinden bıkıp seni terk eden aileni mi?

Yaptıklarını yazmaya bizim ne mürekkebimiz, ne de edebimiz yeter. 3 kuruşluk insanları haber köşemize taşımak bile yeterince utanç verici bizim için. Zaten aramızdaki seviye farkı da buna müsade etmez. Sen çukur olmanın gereklerini yerine getir, biz de haberlerimizle Karabük gündemine yön vermeye devam edelim.

Bu arada bilmeyenler için şu konuya da bir açıklık getirelim; Başka işte çalışma serbestliği, Basın İş K’nun 13. maddesinin ilk fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, “Gazeteci işverenle yaptığı mukavelede aksi zikredilmediği takdirde dışarda, basınla alakası olsun veya olmasın, başka iş tutmakta serbesttir.”

Biz bildiklerimizi susuyoruz sen yalan dolan iftiralarla şantajla tehditle yazıyorsun. İftiracı olduğun mahkeme tarafından da tescillendi ve 5 kuruş tazminat ödemeye mahkum oldun. 3 kuruşluk insan olarak beş kuruşluk tazminatı ödeyemezsen ben aradaki 2 kuruşu ödemeye talibim. Helal para bünyene ağır gelmezse tabi.

Son olarak burdan Karabük’ün iş adamlarına, STK Başkanlarına, Parti Başkanlarına, Resmi kurum ve kuruluşlarına seslenmek istiyorum; ya bu şehrin namuslu, karakterli, adaletli haber siteleriyle yol yürüyeceksiniz yada bu cibilliyetsize mahkum olacaksınız. Karar sizin..