Mahmud Esad Coşan’ın vefatının üzerinden 21 yıl geçti. Avustralya’da 2001 yılında geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren Mahmud Esad Coşan Hocaefendi tasavvuf, ilim ve dava insanıydı.
Dünyanın birçok ülkesine giderek eğitim programlarına katılan Mahmud Esad Coşan, cami açılışına katılmak için gittiği, doğup büyüdüğü topraklardan yirmi bin kilometre uzakta bulunan Avustralya’da geçirdiği trafik kazasının ardından hayatını kaybetti.
Dubbo şehrinde meydana gelen feci kazada Mahmud Esad Coşan’ın damadı Ali Yücel Uyarel de yaşamını yitirdi.
Cenazesinin Türkiye’ye getirilmesi kararından sonra, nereye defnedileceği hükümetin zirvesinde adeta siyasi “kriz”e neden oldu. “Süleymaniye Haziresi”ne defnedilme kararnamesi Çankaya’nın vetosuyla karşılaştı. Bu, her ne kadar gerek “cemaat” gerekse ailesinin beklemediği bir karar olsa da, defin işlemi Eyüp Sultan Mezarlığı’ndaki aile kabristanına yapılarak çözümlendi.
O, müridlerinin sayısı milyonları bulan bir tarikatın lideriydi. Ancak gündelik yaşamında oldukça mütevazı bir yapıya sahipti. Ruhbanlığa çok karşıydı. Bir köşeye çekilip, kendisini sırf ibadete vermeyi sevmezdi. “İslam hayatın her kökenine, her yönüne hakim olmalı, her yönünde yaşanmalı” derdi.
Sevenleri, onun çocuklara duyduğu sevgi ve ilgiyi şöyle dile getiriyor; “Her zaman cebinde şeker bulundururdu. Yanına gelen çocuklarla, büyük adamlarmış gibi konuşur, onlarla ilgilenir, hatta onları güldürür, sonra da cebinden çıkardığı şekerleri dağıtırdı. Bu sırada Hoca’dan şeker almak için kuyruğa yetişkinlerin de girdiği görülür, ancak o, ‘Hayır, önce çocuklar!’ diyerek yetişkinlere şeker vermezdi.”
Fırsatını bulduğunda sevenleriyle voleybol, futbol oynar, denize yüzmeye gider ve genç ihtiyar herkesin muhakkak bir sporla uğraşmasını tavsiye ederdi. Hiç “Şeyh” gibi davranmaz, herkesle birlikte oturur, yemek yer, şakalaşırdı. Çok da güzel fıkralar anlatırdı. Evinde hayvan beslemeyi çok severdi. Bir papağanı, bir atı, birkaç tane kuzusu vardı. Onlara kendi eliyle yemek verir, severdi.
Bu arada Es’ad Coşan’ın en çok ilgilendiği konulardan biri, gittiği bazı yerlerde cami olmamasıydı. Sydney ve Melbourne bu konuda şanslıydı, ama diğer kent ve kasabalar aynı durumda değildi. Brisbane, Dubbo, Griffith gibi yerlerde daha önce kilise olarak kullanılan binalar, onun direktifiyle cemaat tarafından satın alınarak camiye çevrildi.
20. yüzyılın ilim, fikir ve gönül önderlerinden Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan Hocaefendi’yi, vefatının sene-i devriyesinde rahmet, minnetle ve hasretle yad ediyoruz..