Bu günlerde Safranbolu Emek Mahallesinde, hayırsever iş insanı Bayram Demir tarafından yaptırılan bir bina üzerinden başlatılan karalama kampanyasına hayretle şahit oluyoruz. Yapılanın tam izahı bu, karalama kampanyası.
İş insanı Bayram Demir, Safranbolu Emek Mahallesinde kendi sahibi olduğu arsaya bir bina yaptırmak istiyor. Projesini hazırlatıp gerekli izinleri aldıktan sonra çalışmalara başlanıyor. İnşaat yavaş yavaş yükselip bitme aşamasına gelince nedendir bilinmez bir anda bina birilerinin gözüne batıyor.
Emek Mahallesi bir zamanlar müstakil ve bahçeli evlerden oluşan şirin bir mahalle idi. Zamanla ev sahiplerinin müteahhitlerle anlaşması ile müstakil evler yerini apartmanlara bıraktı. Yeni apartmanlar dikildi mahalleye, herkesin kendi yerine, Belediyenin belirlediği imar şartlarında.
Yani Emek Mahallesi Safranbolu’nun tarihi çarşısı gibi yüzlerce yıllık tarihi konaklardan oluşmuyor. Apartmanlardan, her apartman altına yapılan dükkanlardan ibaret. Bu binayı eleştirirken günümüzdeki yapılanmayla kıyaslamak gerekir, hoş Bayram Demir’in kendi yeridir, kimseyi ilgilendirmez ama koruma altına alınan Eski Çarşıdaki yapılanma ve 150 yıllık konaklarla kıyaslamak da akıl tutulmasından başkaca bir şey değildir.
Bina ucube tanımlarıyla tartışmaların odağı oladursun, bir anda bina sahibi Bayram Demir’in Safranbolu Belediyesine verdiği bağış gündeme geldi. Başkan Köse konuyla ilgili açıklama yaptı. İş insanının Belediyeye alınacak iş makinesi için bağış yaptığını ve bunu kendilerinin talep ettiğini söyledi. Belediyeye kazandırılan iş makinesi için alınan bağış 500 bin lira idi. Bugün 500 bin lira gibi bir meblağın peşine düşenler dün MARZİNC’in verdiği 30-35 milyon lira bağış için tek kelime yazmadı. Oysa MARZİNC Karabük halkının sağlığı ile oynayan Rafet Vergili’nin söylemiyle zehir saçan bir kuruluştu.
O günleri bir hatırlayacak olursak, MARZİNC ilk olarak İzmir ve Bursa’da tesis kurmak istemiş ancak halkın organize olarak yürüttüğü kampanyalar sebebiyle yetkililer geri adım atarak buralarda tesisi açamamıştı. 2010 yılında protokol imzalayan yetkililer 2012 yılında Karabük’te tesisi tamamlayarak faaliyete başlamıştı.
6 ay içinde çalışanların Ankara Mesleki Hastalıklar Hastanesine gitmesi ve kanlarında başta kurşun olmak üzere çeşitli ağır metallere rastlanması sonrası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından süresiz kapatılmış, 2 ay gibi kısa bir süre zarfında ise sessiz sedasız yeniden üretime başlamıştı.
Daha sonra Karabük caddelerine asılan “Marzince Hayır” pankartlarıyla gündemden düşmeyen MARZİNC, Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin bizzat fabrikanın bulunduğu yerde yaptığı canlı yayınlarda söylediği gibi zehir saçarken, Karabük Belediyesine verdiği 30-35 milyon bağışın ardından zararsız bir tesis haline gelmiş, pankartlar da hiç asılmamış gibi indirilmişti.
Halkın sağlığı hiçe sayılarak MARZİNC’ten alınan bağış gündeme gelmezken, kimse zehir saçtığı iddia edilen bu fabrikaya tek kelime edemezken, bugün Safranbolu Belediyesinin aldığı 500 bin liralık bağış gündem oluyor, yolsuzluk rüşvet iddialarında bulunuluyordu.
Acaba Bayram Demir benzinlikleri için basına tanıtım ve reklam parası dağıtmadığı için mi linç girişimine maruz kalıyordu?
Acaba Elif Köse CHP’li bir Belediye Başkanı olduğu için mi yolsuzluk iddialarının odağı oluyordu?
Karabük Belediye Başkanı Vergili’nin aldığı hatırı sayılır bağış ve zehir saçan MARZİNC binası kimseyi rahatsız etmezken, bir iş insanının kendi arsasına yaptırdığı sadece bir apartmanın önünü kapatan bina ve Safranbolu Belediyesine iş makinesi bağışının bu kadar gündem olmasının başka bir açıklaması olabilir mi?
Konu başka bir apartmanın önünü kapatmaksa Safranbolu’nun birçok mahallesinde, Karabük’ün özellikle Yenişehir Mahallesinde de bu minvalde örnek binalar mevcutken, ucube diyerek Emek Mahallesindeki bina üzerinden Bayram Demir’e saldırmanın izahı nedir?
Gazetecilik, kamu yararı ve toplumun menfaati için yapılan önemli bir meslektir. Bireysel çıkarlar, tehdit ve şantaj malzemesi olarak kullanılmayacak kadar kutsaldır. Biz de bu bilinçle milletimizin hemşerilerimizin menfaatine olan konuları gündeme getirme gayretiyle işimizi yapıyoruz. Şantajla, montajla bireysel çıkarlar uğruna kalemini silah olarak kullanmaktan haya ediyor konuyu kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.