enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,6787
EURO
37,4992
ALTIN
3.180,65
BIST
10.104,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Karabük
Açık
13°C
Karabük
13°C
Açık
Salı Açık
14°C
Çarşamba Çok Bulutlu
13°C
Perşembe Çok Bulutlu
14°C
Cuma Açık
14°C

HER KÜÇÜK KIZ ÇOCUĞU

HER KÜÇÜK KIZ ÇOCUĞU
11.03.2022 11:51
A+
A-

“Kız ne güzel evlattır. Şefkatli, yardımsever, munis, kutlu ve analık duyguları ile doludur.” Hz. Muhammed s.a.v.

Kız çocukları hangi suçtan dolayı, diri diri toprağa gömülürdü?

Devrinin tüm günahlarını yüklenirdi de gömülürdü.

Sanki aklanırlardı.

Devir gerçekten aklandı da…

Ayetlerde buyruldu:

“Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları bahşeder.

Yahut onları hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır kılar. O, her şeyi bilendir, her şeye gücü yetendir.”  Şura Suresi; 49, 50

Oysa zaman öyle bir zamandı ki Âkif’in deyimiyle “sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta.” Dilediğine dilediğini veren Rabbeydi isyan bilmezlerdi, bilmezlerdi de kızları oldu mu utanırlar onu diri diri toprağa koyup da bir ayıp gibi, bir günah gibi üstünü örtene kadar yer üzerinde o çok mühim, o çok önemli gururlarıyla gezemezlerdi.

Bu denli bir yırtıcılık hem de ne uğruna.

Kendi ahlaksızlıklarıyla ahlaksız bir imza atmışlardı devre ve doğan kız çocukları da büyüdüğünde bu ahlaksızlığın kurbanı olacaktı. Kendileri beslendikleri ve kendilerine dokunmadığı sürece ahlaksızlığın bir mahsuru yoktu nasıl olsa. “Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma” düsturu çok uzaktı o günlere, o zihinlere.

Sonra kız çocuğu ticaret yapamaz, babasının onurunu yüceltecek bir görev alamaz ve savaşamazdı. Bir insanın değeri ne kadar insan yaşattığıyla değil ne kadar insan öldürdüğüyle yücelirdi. Öyleyse günü gelecek ahlaksızlıklarının mahkumu olacak bir kız çocuğu neden yaşayacaktı?

Aslında ayıplarını ve günahlarını gömerlerdi toprağa, ayıplarının ve günahlarının üstünü örterlerdi. Küçük bir kız çocuğunun değil.

Sonra bir gün Rahman ve Rahim olandan aldığı mesajları bize ileten o merhamet Peygamberi buyurdu ve müjdeledi:

“Kimin kız çocuğu olup da, onu canlı canlı gömmez, ona hakaret etmez ve erkek çocuğunu ona tercih etmezse Allah Teala o kimseyi Cennet’e kor.”

Müjdelerine devam ettiler:

“Eğer bir kimse kızlara değer verdiğinden dolayı eziyet görürse ve onlara iyi davranırsa, o kimse için o kız çocukları Cehennem’e karşı perde olurlar.”

Öyle bir baba…

Sefere giderken en son kızına veda eden ve seferden döndüğünde tüm insanlardan önce ilk kızına koşan bir baba. O, Peygamber s.a.v.’dır.

Peygamberimiz s.a.v. İslam’ın adaletini tesis için cahiliye ve zulüm devrinin en büyük mağdurlarından olan kız çocuklarına günümüz deyimiyle pozitif ayrımcılık uygulamıştır.

Yeni bir devir başlamış, çağlar kapanıp yepyeni ve artık asla kapanmayacak bir çağ başlamıştır. İslam çağı. Adalet çağı.

Bu yenilik de ancak diğer devrin tüm lekelerini silmekle mümkündür. Eski devir ne kadar dibe indirmişse bazı değerleri o değerleri o kadar yüceltmekle mümkündür.

İşte Allah Rasulü s.a.v. de bu değerlerden gördüğü kız çocuklarını yüceltmiştir mümkün olduğunca ve anne baba, yönetici ve eğitimcilere de bunu tavsiye ve emir buyurmuşlar, bu konuda teşvik etmişlerdir.

“Çocuklarınıza eşit davranın. Farklı davranacak olsanız dahi kızlarınızı üstün tutun.”

Küçük bir kız çocuğunu anlamak

Allah Rasulü s.a.v. buyurdular:  “Üç kızına, ihtiyaçtan kurtulana kadar iyi bakan, yedirip giydiren, elbette Cennet’i kazanır.

Üç kız veya kız kardeşinin geçim veya başka sıkıntılarına katlananı, Allah Teala Cennete koyar.”

Arkadaşlarından biri sordu: “İki tane olursa da aynı mıdır?

Allah Rasulü s.a.v. “Evet, iki tane olursa da aynıdır” buyurdu

Başka birisi sordu: “Ya bir tane olursa?”

“Bir tane de olsa gene aynıdır!”

O devirde kız çocuklarına boşa masraf edilen bir varlık olarak bakılıyordu. Maalesef

bu, o günlerden bugünlere yer yer değişmemiş bir konudur. Rasulullah ve Rasullulah’ın Hakk’tan getirdikleri tam olarak anlaşılmadan da değişmeyecek.

“Kaşık düşmanı” bugünlere dair bir deyimdir. Cahiliye devrinde kız çocuklarını öldürmekte, kıza yapılan masrafın boşa gittiği anlayışı ve kızların rızkı azaltacak endişesi de vardır. Allah Rasulü s.a.v. ise kızlara yapılan harcamaların boşa değil bilakis yarınlara dair olduğunu defaatle dile getirmişlerdir.

“Kız çocuğunu güzelce terbiye edip, Allah Teala’nın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir giydirirse, o kız çocuğu onun için bir bereket olur, Cehennem’den kurtulup kolayca Cennet’e girmesine vesile olur.”

Peygamberimizi anladığımızda küçük bir kız çocuğunu da anlarız.

İlkini ve en güzelini…

Kendisine hediye olarak, ilk O tatsın diye getirilen, ikram edilen turfanda meyveyi tüm insanlardan ve kendinden önce kız çocuklarına ikram eden bir peygamber. O, Hz. Muhammed Mustafa’dır.

Buyurdular:

“Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene Allah Teala rahmetle nazar eder.

Allahü Teala, rahmetle nazar ettiğine de azap etmez!

Çarşıdan turfanda meyve alıp evine getiren, sadaka sevabı alır. Getirdiği meyveyi, erkek çocuklarından önce kız çocuklarına versin! Kadınları, kızları sevindiren, Allah korkusundan ağlayanlar gibi sevap kazanır

Allah korkusundan ağlayanın bedeni de Cehennem’e haram olur!”

Bir gün iki kızı ile bir kadın Hz Aişe r.a.’ya geldi. O sırada Hz. Aişe r.a.’ın önünde

yalnızca bir hurma vardı. O hurmayı kadına verdi. Kadın hurmayı iki kızı arasında taksim etti ve hurmadan bir şey yemedi. Sonra kalkıp çıkıp gitti.

Peşinden Hz. Aişe’nin yanına Nebi s.a.v. geldi. Hz. Aişe r.a. bu hadiseyi kendilerine anlattı. Nebi s.a.v. şöyle buyurdu:

_ Kadın erkek herhangi bir Mü’min, şu kız çocukları yüzünden ne surette sıkıntı çekerse bunu hayır bilsin. Çünkü kız çocukları kendileri için Cehennem ateşinden koruyan birer perde olurlar.

İşte Peygamberin açtığı yol.

Önümüze nice yolların serildiği, yollar ortasında yolsuz kaldığımızda akıp gideceğimiz yol odur.

O ışıttı önümüzü.

Karanlıklarda inat niyedir?

Küçük bir kız çocuğunun ellerinden tutsak bilelim ki o el bizim değildir.

Peygamberin elidir.

O yola girmişizdir artık ve havasından suyuna artık o iklimdeyizdir.

Her küçük kızın gözlerinde Peygamber gizlidir.

En son ne zaman küçük kızımızı O’nun bir emaneti bildik, gözlerin de O’nu gördük de daha bir sevecenlikle ilgilendik kızımızla, oyununa katıldık ve dedik:

“Rasulullah böyle yapardı!”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.